Mavimarmara
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler..

Aşağa gitmek

Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler..  Empty Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler..

Mesaj  elifgibi Cuma Tem. 22, 2011 8:25 pm

Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler..
Regâib
kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli
kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği
mana için kullanılmaktadır .

Ayrıca, “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre
ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu,
Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.”
(Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler
bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram
ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu
vurgulanmaktadır: “


• Allahü Teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de
sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.
[Miftah-ül-cenne]
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir
yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.)
[Ebu Yala]
• Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15.
gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
• “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü
oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik
küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük
günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu
aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz
O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi
ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)
• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir.
Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda
gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban
ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî,
Tefsir, Sure, 8,9)
• “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
• Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri
hakkında Enes b. Malik ( r.a. )’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı
girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize
mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
• Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı
yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez:
Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman
olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata
ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe,
duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]
• Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb
ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7
gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8
kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç
tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü
teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu
geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]
• Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan
günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]
• Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri
oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte,
“Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de
amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)
• Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda
günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır:
“Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin
sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir
kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona,
“Sen kimsin, durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki:
“Adım Menazil… Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış,
Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde
koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih
babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın
azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu
kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi.
Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek
susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri
ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü
teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye
giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu
mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu
felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu.
Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”
Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür
diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua
ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile
gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor.
Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle
de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.

elifgibi

Mesaj Sayısı : 141
Puanlama : 394
Kayıt tarihi : 20/07/11

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz