Mavimarmara
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GEÇİCİ EVLENME ENGELLERİ:

Aşağa gitmek

GEÇİCİ EVLENME ENGELLERİ:  Empty GEÇİCİ EVLENME ENGELLERİ:

Mesaj  elifgibi Paz Tem. 24, 2011 11:18 pm

GEÇİCİ EVLENME ENGELLERİ:


Mutlak evlenme engelleri hiçbir şekilde ortadan kalkmazken,
geçici veya nisbî evlenme engelleri belirli hallerde ortadan kalkabilir ve
önceden evlenmeleri yasak olanlar geçerli bir şekilde evlenebilirler. Geçici
evlenme engelleri; din ayrılığı, dört kadınla evli olma, üçlü boşama, bekleme
süreleri, başkası ile evli bulunma, iki hısımla birden evlenmek gibi başlıklar
altında toplanabilir. Bunları kısaca açıklayacağız.

1) Din ayrılığı: Evlilik hayatı, karıkoca arasında karşılıklı
sevgi, saygı ve anlaşmanın bulunmasını gerektirir. Aynı dine mensup olanlar
farklı dine inananlardan daha kolay ve daha iyi anlaşırlar. Eşlerin farklı
dinden olması, doğacak çocukların dinî ve ahlâkî eğitimlerini de etkiler. Bu
yüzden İslâm'da olduğu kadar, Hristiyanlık ve Yahudilikte de din ayrılığı bir
evlenme engeli sayılmıştır.

Müslüman erkek veya kadın, müşriklerle evlenemez. Müşrik
kapsamına puta tapanlar girdiği gibi aya, güneşe, ateşe ve tabiat güçlerine
tapanlarda girer. Hiç bir dine bağlı olmayan ateistlerde yasak
kapsamındadır.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Allah'a ortak koşan kadınlarla,
onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. Şüphesiz inanmış bir câriye, hoşunuza
gitse bile, müşrik bir kadından daha hayırlıdır. İslâm'ı kabul etmedikçe mü'min
kadınları müşrik erkeklere nikâhlamayınız. Çünkü mü'min bir köle, hoşunuza gitse
bile müşrik erkekten daha hayırlıdır" (el-Bakara, 2/21). Bu yasağa uymadan
yapılacak bir nikâh akdi bâtıldır.

Bugünkü Hristiyan ve Yahudilerin akîdelerinde Allah'a şirk
unsurları bulunduğu (bk. el-Mâide, 5/5, 72; et-Tevbe, 9/30) öne sürülerek
onların da müşrik kapsamına girdiği söylenebilir. Ancak çoğunluk İslâm
fakihlerine göre, müşriklerle evlenme yasağı bildiren el-Bakara Sûresi 21 nci
âyeti, aşağıdaki âyetin hükmü tarafından tahsis edilmiştir ve ehl-i kitap
kadınları ile evlenmeye izin verilmiştir: "Namuslu, zinaya sapmamış ve gizli
dostlar da edinmemiş insanlar hâlinde yaşamanız şartıyla mü'minlerden hür ve
iffetli kadınlarla, kendilerine sizden önce kitap verilenlerden yine hür ve
iffetli kadınlar dahi, siz onların mehirlerini verip, nikâh edince (size
helâldir)" (el-Mâide, 5/5). Ancak İslâm toplumuna düşman olan harbî ve ehl-i
kitap olan bir kadınla evlenmek mekruh olup, bu konuda İslâm fakihleri arasında
görüş birliği vardır (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Mısır 1327-28/1909, 1910,
II, 271; İbnü'l-Hümâm, a.g.e., II, 372 vd.; el-Cassâs, a.g.e., II, 324;
es-Sâbûnî, Tefsîru Âyâti'l-Ahkâm, Dımaşk 1397/1977, II, 564).

2) Üçlü boşamadan doğan
evlenme engeli: İslâm hukuku kocaya ve bazı durumlarda da kadına boşanma yetkisi
vermiştir. Boşanan eşler yeniden evlenebilir. Ancak kadın üç defa boşanmış
olursa, dördüncü defa aynı erkekle evlenebilmesi için, başka bir erkekle normal
olarak evlenip, başka bir evlilik tecrübesi geçirmesi şart koşulmuştur. İşte,
kadını önceki kocasıyla yeniden evlenmede helal hale getiren bu ara evliliğine
"tahlîl (helâl kılma)" veya "hulle" adı verilir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Yine erkek, karısını (üçüncü defa olarak) boşarsa, ondan sonra kadın kendinden
başka bir erkeğe nikâhlanıp varıncaya kadar ona helâl olmaz. Bununla birlikte,
eğer bu yeni koca da onu boşarsa, onlar Allah'ın sınırlarını ayakta tutacakları
kanaatinde iseler birbirlerine dönmelerinde her ikisi hakkında bir sakınca
yoktur" (el-Bakara, 2/230).

Meşrû bir hullenin şartları şunlardır: a) Bir defada veya ayrı
zamanlarda üç kere boşanan kadın iddetini tamamlayacak, b) Bundan sonra, başka
bir erkekle, sahih nikâhla evlenecek, c) Evlendiği ikinci kocasıyla zifaf
meydana gelecek, d) Ölüm veya boşanma yoluyla bu ikinci evlilik sona ermiş
bulunacak, e) Kadın ikinci kocadan olan iddetini tamamlamış bulunacak.

İkinci erkekle yapılacak hulle evliliği, boşamak şartıyla
anlaşmalı olursa Hanefilere ve bazı Şâfiîlere göre, bu mekruh olmakla birlikte
geçerlidir. Yalnız hulle için konuşulan şart yok sayılır. Hadislerde anlaşmalı
nikâh yapana "Muhallil (helâl kılıcı)" ifadesinin yer alması bu ikinci nikâhın
sahih olduğunu gösterir. el-Evzâî'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Anlaşmalı nikâh yapân ne kötü yapmıştır, ancak bu nikâh câizdir" (es-Sâbûnî,
a.g.e., I, 341).

İmam Mâlik, Ahmed b. Hanbel ve bazı Şâfiîlere göre ise,
anlaşmalı yapılan hulle evliliği bâtıl olup, bununla kadın ilk kocaya helâl
olmaz. Dayandıkları delil şudur: Rasûlüllah (s.a.s) anlaşmalı nikâh yapana ve
yaptırana lânet etmiş ve birincisine "kiralık teke" tabirini kullanmıştır
(Alûsî, Ruhul-Meânî, II, 141).

Gerçekte anlaşmalı evlilik ilk kocaya gerekli teminatı sağlamaz.
İkinci koca boşanmaktan vazgeçerse buna çare bulunmaz. Ancak kadın boşama
yetkisi (tefvîz-i talûk) almışsa bunu kullanabilir (bk. el-Cassâs, a.g.e., II,
88, 89; Alûsî, a.g.e., II,141; Tefsiru İbn Kesîr, Mısır t.y., I, 280; es-Sâbûnî,
a.g.e., I, 341; Bilmen, a.g.e., II, 109; H. Döndüren, a.g.e., 228 vd.).

3) İddete bağlı evlenme engeli:

İddet; evliliğin ölüm, boşanma veya nikâhı fesih sebeplerinden
biriyle sona ermesi halinde, yeniden evlenebilmek için kadının beklemeğe mecbûr
olduğu süredir. İddet süresince, kadının başka bir erkekle evlenmesi haram
olduğu için, bu geçici engel doğurur.

İddet süreleri: Evliliğin kocanın ölümüyle sona ermesi halinde 4
ay 10 gündür (el-Bakara, 2/234 Kadın gebe ise, bu süre doğuma kadardır
(et-Talâk, 65/4). Boşanma hâlinde ise kadın üç hayız (kurû') suresince iddet
bekler (el-Bakara, 2/228). Hayız görmeyen küçüklerle, hayızdan ümit kesen
yaşlıların iddeti üç aydan ibarettir (et-Talâk, 65/4). Buna göre, henüz ergenlik
çağına girmemiş olan kız çocukları ile 55 yaşını geçmemiş bulunan kadınların
iddet süresi boşamadan itibaren üç aydır (bk. et-Talâk, 65/4). Evlilik dışında
yanlışlıkla veya istekle cinsel ilişkide bulunmuş veya zorla ırzına geçilmiş
kadınların nikâhla evlenebilmesi için bir defa hayız görünceye kadar
bekletilmeleri gerekir. Buna
"istibrâ" denir. Hayız görmekle kadının önceki erkekten gebe olmadığı anlaşılmış
olur. Hayat kadınları veya efendisi ile cinsel ilişkide bulunmuş olan cariyeler
hakkında da aynı hükümler uygulanır (İbnü'l-Hümâm, a.g.e., II, 383, 384;
el-Cassâs, a.g.e., I, 414, 415; İbn Rüşd, a.g.e., II, 40, 41;
el-Fetâvâ'l-Hindiyye, I, 526; M. Zihni, Münâkehat ve Müferekat, İstanbul
1324/1906, s. 232; Hamdi Döndüren, a.g.e., s. 231 vd.).

4) Çok karılığa bağlı evlenme engeli: Dört kadınla evli olan
erkek, bir beşincisiyle evlenemez. Ancak bu eşlerden birinin ölümü veya boşanma
hâlinde bu engel kalkar. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Eğer yetim kızlar hakkında
adaletli davranamamaktan korkarsanız, sizin için helâl olan diğer kadınlardan
ikişer, üçer ve dörder olmak üzere nikâh edin. Eğer bu şekilde de adalet
yapamayacağınızdan korkarsanız o zaman bir tane ile yahut mâlik olduğunuz câriye
ile yetininiz. Bu (tek eş veya cariye) sizin haktan eğrilip sapmamanıza daha
yakındır" (en-Nisâ, 4/3).

5) İki hısımla aynı zamanda evlenmekten doğan engel:

İki kız kardeşin birlikte aynı erkekle nikâhlanması hâlinde,
önceki tarihli nikâh geçerli, sonraki geçersiz olur. Âyette şöyle buyurulur:
"İki kız kardeşi birlikte olmanız da haram kılındı. Ancak cahiliye devrinde geçen geçmiştir"
(en-Nisâ, 4/23). Bu yasak hadis-i şeriflerle genişletilerek, karının hala ve
teyzesi de yasak kapsamına alınmıştır. Karı ile hala ve teyzesi bir nikâh
altında toplanamaz" (Buhârî, Müslim).

6) Başkası ile evli
olmaktan doğan engel: Bir kadın için evli bulunmak, başka bir erkekle yeniden
evlenmek için bir engel teşkil eder. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Savaş tutsağı
olarak sağ ellerinizin mâlik olduğu kadınlar müstesna olmak üzere, diğer bütün
kocalı kadınlarla (evlenmeniz de size haram kılındı). (Bu haramlar) üzerinize
Allah'ın farzı olarak yazılmıştır" (en-Nisâ, 4/24).

elifgibi

Mesaj Sayısı : 141
Puanlama : 394
Kayıt tarihi : 20/07/11

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz